DemonsOfHelL
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

DENİZ KİRLİLİĞİ

Aşağa gitmek

DENİZ KİRLİLİĞİ Empty DENİZ KİRLİLİĞİ

Mesaj  poseidon87 Paz Tem. 05, 2009 6:31 pm

Denizlerin kirlenmesi son yüzyıldan beri hızla artarak devam eden bir olgudur.Kirlenmenin denizlerdeki etkisi ise bütün canlılarda görülmektedir.Öyle ki Antarktikadaki Penguenlerden ,Okyanus diplerindeki balıklara kadar yayılım gösteren canlılarda DDT ve türevleri bulunmuştur.Bu sonuç denizlerdeki kirlenmenin yayılımında ki etkiyi göstermektedir. Diğer yandan , ülkemizde denizleri hızla kirlenmekte ve denizlerde yüzecek alan kalmamaktadır. Deniz kirlenmesinin sebepleri ve izlenmesi ancak suyun ve kirleticilerin analiz edilmesiyle anlaşılır . Analiz yöntemleri bilinmeden yapılan yorumlar bilimsel değildir. Ülkemizde büyük bir boşluğu dolduracağına inandığımız kitap özellikle üniversitelerin su ürünleri , hidrobiyoloji , çevre mühendisliği , deniz bilimleri , deniz ulaştırma ve deniz ticareti gibi bölümleri için referans olma özelliği
Petrol Kirliliğinin Deniz Ortamında Meydana Getirdiği Etkiler
Gemilerden, deniz yatağında yapılan petrol arama ve çıkarma çalışmalarından, kaza sonucu ortama saçılma ve nehirlerde taşınan petrolden dolayı dünyada 2-28 milyon ton/yıl petrol ürünü denizlere bulaşmaktadır /4/. Petrol deniz ortamına döküldüğünde, saçıldığında bileşimindeki hafif ve çabuk buharlaşabilen kısımları bu saçılma esnasında hızlı bir şekilde atmosfere yayılır ve geride sudan daha ağır olan katranımsı kısımlar kalır. Türbülans, dalga ve akıntı haraketleriyle çalkantı olan yüzey kısımlar da ise değişik kalınlıklarda yağ/su süspansiyonları oluşmaktadır. Yüzeyden kopan yağ yuvarlakları su kütlesinde kısmen çözünür, çözünmeyecek kadar ağır kısımlar ise küresel biçimlerini koruyarak dibe çökelirler. Çökelme sırasında çarpışıp yapışarak ağırlıkça büyüyen bu kürelere ‘tar-ball’ denmektedir. Tar-ball küreleri dip akıntılarıyla hareket ederek, kum veya sedimentleri kaplar, dalga hareketleriyle kıyılara kadar ulaşır ve sahillerin, deniz taşıtlarının kirlenmesine neden olur. Atmosfer ve deniz arasındaki gaz alışverişini engelliyerek sudaki çözünmüş oksijen konsantrasyonunun düşmesine neden olan petrol ışık geçirgenliğini azaltarak deniz ortamındaki yaşam için çok önemli olan fotosentez olayını engellemektedir. Deniz kuşlarının kanatlarına yapışıp yüzücü ve dalıcı kuşların uçma yetenekleri ile soğuğa karşı dayanıklıklarının yok olması ve ölümlerine neden olan petrol kirlenmesi suyun rekreasyon amacı ile kullanılmasını da engeller. Deniz ortamında çok yaygın olan petrol kirlenmesi ve bunun sonucu olarak ortaya çıkan bileşikler, ekosistem içerisindeki tüm organizmaları az veya çok etkilemektedir. Deniz ortamında yaşayan değişik canlı türlerinin petrol ürünlerine karşı dayanıklılığı da farklıdır. Petrol ürünlerini deniz canlıları üzerine öldürücü toksik etkisi, doku ve hücrelerde birikim ve fizyolojik faaliyetlerin etkilenmesi sonucu ortaya çıkmaktadır. Yengeç, istakoz va karidesler gibi yaşamını zemine gömülü olarak sürdüren türler petrol kirlenmesine karşı en duyarlı olan olanlardır. Bunlar 1-10 ppm oranında petrol konsantrasyonundan etkilenirler. Midye gibi çift kabuklular ve balık türleri 5-50 ppm, deniz bitkileri ise 10-100 ppm oranına duyarlıdırlar /5/. Petrol ürünleri ile kirlenmiş balık ve diğer su ürünlerinin insanlar tarafından tüketilmesi ham petrolü oluşturan bileşiklerin bir bölümünün memeli hayvanlar ve insanlarda kanser yapıcı olduğu bilinen maddelerden oluşması nedeniyle sağlık açısından sakıncalıdır. Ülkemizi çevreleyen denizlerde de kirlenme düzeyi çok acil kararlar almamızı gerektirecek boyutlara ulaşmıştır. Denizlerde petrol kirlenmesinin takibi ile ilgili olan bazı çalışmalar İstanbul Boğazındaki petrol kirliliğinin Karadeniz kaynaklı olduğunu göstermektedir. Karadeniz’i kirleten petrol ürünlerinin yıllık miktarı ise 410000 t a ulaşmaktadır /6/. İstanbul Boğazı’nda Nassia tanker kazasından (13.3.1994) sonra gerçekleştirilen ölçümlerle boğaz kuzey ve güney girişindeki petrol konsantrasyonları tesbit edilmiştir /7/. (Deniz kirliliği için verilen limit değerler 13 µg /l dir.)
İstanbul Boğazı Kuzey girişi
1995 5.53 µg /lt
1996 27.0 µg /lt
İstanbul Boğazı Güney girişi
1995 36.9 µg /lt
1996 39.5 µg /lt
Yoğun bir gemi trafiğinin var olduğu ve kıyılarında petrol işleyip sevkeden, tüketen çok miktarda tesisin bulunduğu Akdeniz ve Ege Denizi petrol filmi (yüzeyde ince petrol tabakası) oluşumu açısından özel bir öneme sahiptir. Yılda ortalama 350 Milyon ton petrolün Akdeniz’ de haraket halinde olduğu ve bunun 0.5-1 milyon tonunun denize çeşitli yollardan karıştığı açıklanmıştır /4/.
poseidon87
poseidon87

Mesaj Sayısı : 287
Kayıt tarihi : 03/07/09
Yaş : 37
Nerden : ADANA

https://demonsofhell.yetkin-forum.com/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz